YZC-OTOMASYON
 
  ANASAYFA
  HIZMETLERIMIZ
  ILETISIM
  OTOMASYON FORUM
  OTOMASYON SiSTEMLERİi
  KOMPANZASYON SİSTEMLERİ
  KAMERA SISTEMLERI
  ALARM SISTEMLERI
  CALISMALARIMIZ
  E-BOOK
  SERBEST KONULAR
  ISITMA VE SOGUTMA SISTEMLERI
KOMPANZASYON SİSTEMLERİ





 


ELEKTRİK FATURALARINIZI DÜZENLİ OLARAK KONTROL EDİYORMUSUNUZ?

Elektrik faturalarındaki cezalı ödemelerin genellikle farkına varılmaz. Aktif harcama sanılarak, reaktif kullanımdan dolayı fazla fatura tutarları ödenir. Tesisinizdeki kompanzasyon sisteminin düzenli olarak takip edilmesi ve  periyodik bakımının yapılması gerekmektedir. Aksi halde oluşabilecek olumsuz durumda fazla elektrik faturası ödenmesi kaçınılmaz olabilir..

TESİSLERDE REAKTİF GÜÇ KOMPANZASYONU ve ÖNEMİ

 

KOMPANZASYON SİSTEMİNİ KULLANAN TÜKETİCİLER NEDEN BUNA İHTİYAÇ DUYARLAR?

BU SİSTEM SAĞLIKLI ÇALIŞIR İSE KENDİLERİNE NE GİBİ AVANTAJLAR SAĞLAR?

Dünyada ve özellikle Türkiye'de enerji açığı, hızla gelişen teknolojik yenilikler ile birlikte gün geçtikçe artmaktadır. Özellikle ülkemizde üretilen enerjinin yaklaşık % 35' inin kullanılamadan yok olması da bu açığı kapatmak için yapılacak çalışmaların önemini arttırmaktadır.

Büyük sıkıntılara düşmeden, mevcut tesislerle ihtiyacı karşılamak için alınacak teknik önlemlerin başında Reaktif Güç Kompanzasyonu gelmektedir. Önemli ölçüde gerilim düşmesine ve güç kaybına neden olarak, enerji iletim hatlarını ve transformatörleri boş yere yükleyen Reaktif gücün önlenmesi gerekmektedir.

Üretici ve tüketicilere kompanzasyonun önemi kavratılarak, ülkemizdeki enerji kayıplarının azaltılması sağlanabilir. Böylece, işletmeler tarafından fazladan ödenen enerji harcamaları giderilmiş olur.

Günümüzde bütün Dünya memleketleri, yeryüzü ve yeraltı enerji kaynaklarını en ekonomik şekilde harcama yollarını ararken, kurulmuş olan enerji kaynaklarının da en verimli şekilde kullanılmasına çalışılmaktadır.

Elektrik enerjisinin, üretildiği santralden en küçük alıcıya kadar dağıtımında, en az kayıpla taşınmasının yolları ve hesapları yapılmaktadır.

Dünyamızda elektrik enerjisine olan ihtiyacın her geçen gün biraz daha artması ve enerji üretiminin gittikçe pahalılaşması, taşınan enerjinin kaliteli ve hakiki iş gören aktif enerji olmasını daha zorunlu kılmaktadır.

Bilindiği gibi, şebekeye bağlı bir alıcı, eğer bir motor, bir transformatör veya bir florsan lamba ise, bunlar manyetik alanlarının temini için, bağlı oldukları şebekeden bir reaktif akım çekerler.

Santralde üretilen bir enerji, aktif ve reaktif akım adı altında en küçük alıcıya kadar beraberce akmaktadır. İş yapmayan, sadece motorda manyetik alan doğurmaya yarayan reaktif akım, havai hatta trafoda, tablo, şalterler ve kabloda lüzumsuz yere kayıplara sebebiyet vermektedir.

Bu kayıplar yok edilirse, şüphesiz trafo daha fazla motoru besleyebilecek bir kapasiteye sahip olacak, keza disjonktör lüzumsuz yere büyük seçilmeyecek, kablo ise daha küçük kesitte seçilebilecektir.

Daha az yatırımla motora enerji verme yanında, uygulanan tarifeler yönünden, her ay daha az elektrik enerjisi ödemesi yapılacaktır.

Görüldüğü gibi, daha ilk bakışta reaktif akımının santralden alıcıya kadar taşınması sırasında büyük ekonomik kayıp görünmektedir.

Genellikle enerji dağıtım şebekelerinde lüzumsuz yere taşınan bu enerji, taşınan aktif enerjinin % 75–100 arasında tespit edilmektedir.

İşte bu reaktif enerjinin santralden sağlanması yerine, motora en yakın bir mahalden kondansatör sistemi oluşturularak temin edilmesi sayesinde, santralden motora kadar mevcut bütün tesisler, bu reaktif akımın taşınmasından ve yükünden arınmış olacaktır.

Reaktif enerjinin kompanze edilmesi, şebeke taşıma kapasitesini arttırmasından ve enerjinin israfını önlemesinden dolayı ülke ekonomisi için vazgeçilmezdir.

TESİSİNİZDE Kİ KOMPANZASYON SİSTEMİNİ DÜZENLİ OLARAK KONTROL EDİYORMUSUNUZ?

İstenilen aktif-reaktif güç dengesini oluşturmak için, kontaktörler, kondansatörler, röle ve sigortalardan oluşan bir kompanzasyon panosu dizayn edilmeli ve tesisata entegre edilmelidir.

Reaktif yada kapasitif cezalar, tesislerin kompanzasyon panolarına gerekli bakımın yapılmamasından ve en önemlisi tesis büyüdükçe kompanzasyon panosunun küçük kalmasından dolayı meydana gelmektedir. Çözüm, kompanzasyon panosunun yeniden şekillenmesi ile mümkündür.

Reaktif güç rölesinin normali gösterdiği durumda bile, sayaçlarda anormal bir durum olup olmamasının kontrol edilmesi gerekir. Eğer bir sorun varsa, dengesiz tüketim, yanlış bağlantı olup olmadığı, kondansatör ve kontaktörlerin kontrol edilmesi gerekir.

Sistem sürekli denetim altında tutularak, periyodik olarak takip edilmelidir. Aksi halde oluşacak olumsuz durumda, müdahalede geç kalınmış ve reaktif cezaya girilmesi kaçınılmaz olacaktır.




Kompanzasyon


Direnç bazlı (Resistif) devrelerde  0 olan faz farkı, kapasitif devrelerde akım, voltajdan fazı ilerde olacak şekilde, endüktif devrelerde ise akım geride olacak şekilde değişir. Faz farkının oluşması, reaktif güç oluşması demektir. Bir sistemin görünür gücü  S değişmez, ancak faz farkına bağlı olarak görünür gücün bileşenleri olan aktif ve reaktif güç değişir. Aktif güç görünür güce eşittir ve maksimum verimi alınır. Devrede işi aktif bileşen yapar, reaktif bileşen her döngüde şebekeden çekilir ve döngü bitmeden geri şebekeye verilir. Saf resistif devrede faz farkı olmaz ve aktif güç maksimum değerini alır, reaktif güç yoktur. Ancak endüktif ve kapasitif devrelerde faz farkına göre reaktif güç oluşur. Bu da işe çevrilebilen aktif gücün azalmasına dolayısıyla verimin düşmesine ve kullanılamayan bir reaktif güç oluşumuna neden olur. İşte aktif gücün maksimum hale getirilip, güç faktörünün düzeltilmesi ve verimin en büyük halini alması işlemine kompanzasyon denir.

Uygulamada fabrikalar, elektrik makineleri, iş makineleri ve motorlar endüktif çalıştıklarından bağlandıkları şebekeye reaktif güç verirler. Verilen reaktif güç aktif gücün dolayısıyla verimin oldukça düşmesine neden olur. Fabrikaların bolca bulunduğu bir bölge göz önüne alındığında o bölgede bulunan konutların bu durumdan nasıl olumsuz etkileneceği açıktır. Aynı sistemin öncelikle kompanze edilmemiş ve sonra kompanze edilmiş hali karşılaştırıldığında ise çekilen akımın değişmediği, ancak aktif gücün arttığı görülür. İşte verimin artması ve şebekenin reaktif güçten kötü etkilenmemesi için endüktif sistemin girişine bir kompanzasyon kondansatörü bağlanır ve devrede üretilen rekatif güç şebekeye verilmeden kondansatörlerde depolanır. Motor devreye girerken de bu kondansatörler depoladıkları reaktif gücü motorlara geri verirler. Dolayısıyla şebeke sistemi saf resistif bir sisteme yakın olarak görür ve şebekeyle sistem arasında reaktif güç alışverişi olmaz.

Şebekeden reaktif güç tüketimine elektrik kurumları tarafından sınır getirilmiştir. Aylık mbox {3 kVAr} harcama ücretsizken, bu sınır geçildiği taktirde tüm reaktif harcama ücretlendirilir ve faturaya yansıtılır. Evlerimizde kullandığımız aletler içerisinde floresan lambalar endüktif devreye sahiptir ve reaktif güç çekerler ancak eğer kompanze edilmişlerse bu harcama şebekeden olmaz. Ayrıca mbox {3 kVAr} reaktif güç harcaması için oldukça fazla floresan lambanın oldukça uzunca bir süre yanması gerekmektedir, bu durum da konutlarda gerçekleşen reaktif gücün miktarı, sanayiye göre az olduğu için, konutlarda reaktif güç harcaması için bir önlem alınmasına gerek duyulmamaktadır.
                                                        

Günümüzde güç elektroniği elemanlarının mikroişlemciler ile birlikte en uygun şekilde kullanılarak uygulandığı kompanzasyon sistemleri gelişmektedir.

Türkiye'de şebeke taşıma kapasitesini arttırmasından ve enerjinin israfını önlemesinden dolayı ülke ekonomisi için vazgeçilmezdir ve Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu'ndan kurul kararı olarak en son alınan karar, Karar No:284/2 Karar Tarihi: 8/1/2004 olarak zorunlu tutulmuştur.

Bu karara göre Türkiye'de kompanzasyon panosu yapma ve işletme zorunluluğundaki bu işletmelerin (proje gücü 9KVA ve üzeri olan işletmeler) İşletmenin proje gücü 50KVA ve üzeri ise harcadıkları endüktif enerji, aktif enerjinin en fazla  'ü ;kapasitif enerji de aktif enerjinin en fazla 'i, işletmenin proje gücü 9KVA - 50KVA arasında ise harcadıkları endüktif enerji, aktif enerjinin en fazla 3'ü ;kapasitif enerji de aktif enerjinin en fazla  'si kadar olabilir. Aksi halde işletme ceza faturası ödemek ile yükümlüdür.

Her ülkenin bu sınırları değişiklik göstermektedir.

Genel olarak bilinmesi gereken terimler ve parantez içinde birimleri şu şekildedir;

   * Akım (Amper),
   * Gerilim (Volt),
   * Görünen (Sanal) Güç (VA),
   * Aktif Güç(Watt),
   * Reaktif Güç (VAR),
   * φ (Fi açısı),
   * Cosφ (Aktif Güç Çarpanı),
   * Sinφ (Reaktif Güç Çarpanı),
   * Tanφ (Reaktif / Aktif Güç oranı),

Şimdi bunların ne anlama geldiklerini ve birbirlerine nasıl dönüştüklerini inceleyeceğiz. Pratik olarak, elektrik yükünün hareketine elektrik akımı denir. Daha detaylı incelersek, iletken maddeye elektrik uygulandığında, elektronlar negatif kutup(-)'tan pozitif kutup(+) yönüne doğru hareket etmeye başlar. Bu harekete "Elektrik Akımı" denir. Birimi ise "Amper" 'dir. "I" harfi ile gösterilir. Akım (Amper) Gerilim (Volt) Elektrik akımının oluşabilmesi için, elektrik yüklü taneciklerin kutupları arasında fark olması gerekir. Yüksek bir noktadan aşağı bırakılan bir cisim nasıl aşağı düşüyor ise, elektrik akımı da akabilmek için, benzer mantık ile potansiyel farka sahip olması gerekir. İşte bu farka "Gerilim" denir. Birimi "Volt"'tur. "V" harfi ile gösterilir. Sistemden çekilen elektrik akımının, belli bir voltaj değerindeki gücüne "Görünen (sanal) Güç" denir.Birimi VA (VoltAmper) dir. "S" harfi ile gösterilir. S=I*V

Görünen (sanal) güç , fazın akımı ile voltajının çarpımına eşittir. Omik direnç üzerinden geçen elektrik akımının, belli bir voltaj değerindeki gücüne "Aktif Güç" denir.Birimi Watt'tır. "P" harfi ile gösterilir. Aktif Güç (Watt), P=S*Cosφ

Aktif güç , fazın görünen gücü ile Cosφ (Aktif Güç Çarpanı) çarpımına eşittir.Görünen güç yerine akım ile gerilim çarpımını alırsak aktif güç, P=I*V*Cosφ

Aktif güç, fazın akım, gerilim ve CosÆ (Aktif Güç Çarpanı) çarpımına eşittir. Bobin(Xl) ya da kapasitans(Xc) direnci üzerinden geçen elektrik akımının, belli bir voltaj değerindeki gücüne "Reaktif Güç" denir.Birimi VAr'dir. "Q" harfi ile gösterilir. Bobin etkisi ile oluşan reaktif güce "İndüktif Güç" yani "+Q", kapasitans etkisi ile oluşan reaktif güce "Kapasitif Güç" yani "-Q" denir Reaktif Güç (VAr) Q=S*Sinφ

Reaktif Güç , fazın görünen gücü ile Sinφ (Reaktif Güç Çarpanı) çarpımına eşittir.Görünen güç yerine akım ile gerilim çarpımını alırsak aktif güç, Q=I*V*Sinφ

Reaktif güç, fazın akım, gerilim ve Sinφ (Reaktif Güç Çarpanı) çarpımına eşittir.Sinüs değeri, Cosinüs ve Tanjant değerlerinin çarpımına eşit olduğu düşünülür ise Q=I*V*Cosφ*Tanφ

Reaktif güç, fazın akım, gerilim, Cosφ (Aktif Güç Çarpanı) ve Tanφ (Reaktif Gücün Aktif güce oranı)'nın çarpımına eşittir. Çekilen görünen güç ile aktif güç arasındaki faz açısına "φ" denir. En ideal φ açısı 0º'dir. φ Açısı Cosφ (Aktif Güç Çarpanı) Aktif Gücün, Görünen Güce Oranına "Cosφ" denir. Cosφ ile görünen gücün çarpımı bize aktif gücü verir. Bu neden ile Cosφ değerine "Aktif Güç Çarpanı" da denir.



 

 

alt="web master aracları sitene ekle hitine hit kat" width="120" height="20">
SIEMENS  
   
TAKVİM  
   
 
   
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol